29 Eylül 2007

Doğal Mayalı Ekmek

Bu ekmeğin tarifini özellikle günlüğüme koyuyorum. Çok lezzetli bir şey bu.

Piştikten sonra, hemen 1 dilim alınıp, bir parça tereyağı ile yemenin tadına doyum olmuyor.

Tost yaparken de, dağılmıyor ve çok güzel kızarıyor. O yüzden ben bu tarifi çok ama çok seviyorum.

Tarifi verirken, ekmek makinasına göre verebiliyorum.

Malzemeler

220 ml su
120 ml yoğurt
2 çorba kaşığı limon suyu
2 çorba kaşığı zeytinyağı
540 gr un
1 çorba kaşığı şeker
1 kahve kaşığı tuz
2 kahve kasşığı aktif kuru maya

Hazırlanışı

Su, yoğurt, yağ ve limon suyu karıştırılıp, ekmek makinası kabına dökülür.
Unla şeker ve tuz karıştırılır ve kalıba dökülür. Çukur açılıp, içine maya konur.
Kap makinaya yerleştirilir. Benim makinamda Fransız programı var ben ona ayarlıyorum. Ekmek ağırlığı olarak 750 gr seçiyorum. Orta kızarmış seçiyorum ve aşağıdaki nefis şey çıkıyor.

Evet. Sıcacık çıktı makinadan. Evde herkes onu bekliyor 4 gözle. Enfes bir koku. Taze, çıtır ekmek kokusu.

Bir dilim illa ki kesilecek. Tereyağ önceden hazırlandı bile.

25 Eylül 2007

Mahlepli Kurabiye


Bu kurabiyeler benim için nostaljisi olan kurabiyeler ve anısı çok büyük..Uzun zamandır bu lezzetli tarifi aradım durdum, eski yemek defterlerimde. En nihayet, tesadüf sonucu gözüme, bir kenarda ilişti ve hemen bloguma kaydetmek istedim.

Bu kurabiyenin tarifi sevgili anneciğimin akrabası Suzan yenge'ye ve kızı Sina abla'ya aittir.
Allah rahmet eylesin, canım annem ve Suzan yenge o zamanlar hayattayken, Suzan yengelerin Kireçburnu'ndaki evinde ilk bu kurabiyeyi tatmış ve çok beğenmiştim. Tarifi sonra defalarca yaptım. Her seferinde de çok beğenildi. Mahlepin kurabiyeye verdiği aroma harika.

Tabii o zamanlar, şimdiki gibi dekoratif kurabiye kalıplarımız yoktu. Bir çay bardağı ile hamuru kesmek adettendi. Ama şimdi, öyle mi, mükemmel dizaynlar var.

Ben de nostaljik kurabiyeme, modern kalıplarla yeni bir imaj vermeye çalıştım...:)

Malzemeler

1 kg un
1 çay fincanı zeytinyağı
1 çay fincanı süt
250 gr tereyağı
1 paket kabartma tozu
1 çorba kaşığı mahlep
3 çorba kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı tuz

Üzeri İçin

1 adet çırpılmış yumurta akı
Susam veya çörekotu

Hazırlanışı

Tereyağı oda sıcaklığına getirilir. Ve diğer tüm malzeme ile beraber derin bir kapta yoğrulur. Ben genelde mikserde hamur haline getiriyorum. Hamur yarım cm den biraz kalınca açılır ve istenilen şekilde kesilerek, yağlı kağıt serilmiş bir tepsiye dizilir. Kurabiyelerin üzerlerine, fırça yardımıyla yumurta akı sürülür ve isteğe göre, susam veya çörek otu serpilir. Ve 170C fırında 30-35 dk pişirilir.

Afiyet olsun.

20 Eylül 2007

Bitter Ganaj Turta

Tesadüfler sonucu ortaya çıkan bu turtayı, geçen haftasonu arkadaşlarıma gittiğimde götürdüm. Bol çikolata sevenler için ideal bir turta oldu. İçine ilave şeker koymadığımdan, çok tatlı olmadı ve rahatlıkla tüketildi.

Malzemeler

1 adet pandispanya
450gr %70 kakaolu çikolata
500 gr kutu krema
2 çorba kaşığı toz jelatin
Pandispanyayı ıslatmak için süt
Üzerini süslemek için hindistan cevizi

Hazırlanışı

Kelepçeli bir kek kalıbına, pandispanyanın yarısı yerleştirilir. Ve süt ile ıslatılır.
Derince bir tencerede, krema ısıtılır,. Toz jöle eklenir. Eriyinceye kadar karıştırılır. En son rendelenmiş çikolatalar ilave edilir. Kısık ateşte karıştırılır. Çikolata eriyince, ateşten alınır.

Ganaj ılınınca, pandispanyanın üzerine dökülür. Ve buzdolabında 1-2 gün üzeri strech film ile kapatılarak bekletilir. Servis anında, kalıptan çıkarılıp, üzeri hindistan cevizi rendesi ile süslenir.

18 Eylül 2007

Çikolatalı Kurabiye

Mayıs ayında Dubai'ye gittiğimde, Emirates Mall'da bulunan Carrefour'dan, badem unu almıştım. O zamandan beri, hamurunda badem unu ve çikolata bulunan bir kurabiye yapmak istemiştim. Çeşitli tarifler aradım fakat hiçbiri aklıma yatmadı.

En sonunda klasik kurabiye hamurumda kullandığım malzemeleri biraz değiştirerek ve gerekli ilaveleri yaparak, güzel bir hamur elde ettim. İçine çikolata koyacağım için, şeker miktarını bayağı azalttım.

Ve ortaya bu kurabiyeler çıktı. Hafif ve oldukça lezzetli oldular.



Malzemeler

250 gr tereyağı
500 gr un,
100 gr pudra şekeri
80 gr badem unu (badem tozu)
1 çay kaşığı badem aroması
1 yumurta
3 yemek kaşığı yoğurt
2 su bardağı damla çikolata

Hazırlanışı

Tereyağ, yumurta, yoğurt oda sıcaklığına getirilir. Çikolata hariç, tüm malzemeler mikserin hamur ayağıyla karıştırılır ve oldukça homogen bir hale getirilir. Bir naylona sarılarak, buzdolabında 1 saat bekletilir.

Buzdolabından alınan hamurdan, iri ceviz büyüklüğünde parçalar koparılıp, avuç içinde inceltilir ve yassıltılarak, genişletilir. Tam ortasına 1 tatlı kaşığı kadar, damla çikolata konur. Ve hamur kenarlardan yuvarlanarak, top haline getirilir, çikolatanın içte kalması sağlanır.

Yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizilir. 170C fırında üzerinin kızarması beklenmeden, yarım saat kadar pişirilir. Sıcakken üzerlerine pudra şekeri dökülür.

Belki bir başka sunum şekli olarak, erimiş çikolata ile çizgiler de oldukça hoş görünebilirdi.


15 Eylül 2007

Çiğ börek

Önceki yazılarımda tanıtımını yaptığım, Erdek'te bulunan Özlem Mantı Evi'nin tarifini, bu hafta sonu deneme fırsatı buldum. Tarif gerçekten 4*4 lük. Saadet hanım'a teşekkür ediyorum, bu güzel tarifini bizlerle paylaştığı için.

Ayrıca hamuru öyle lezzetli ki, kahvaltılarda tek başına da ikram edilebilecek lezzette.

Ben Saadet hanım'ın verdiği ölçüleri denedim. Bu ölçülerle 25-30 tane çiğ börek yapılabilir.

Yalnız, çiğ börek yapmadan 1 gün önce hamurunu hazırlamak gerekmektedir. Sanırım bu yumuşacık hamurun sırrı, hamurun bir gece bekletilip, kendi içinde mayalanma işleminin başlatılmasında yatıyor..

Nasıl benimki de Özlem Mantı Evi'nin çiğ böreğine benzemiş mi sizce..???

İçinde kabartma tozu olmadığı halde, pufidik pufidik ve yumuşacık oldular.
Malzemeler

Hamuru İçin

1 su bardağı oda sıcaklığında süt
1 su bardağı oda sıcaklığında su
1/2 su bardağı sıvı yağ
2 tatlı kaşığı tuz
1 yumurta
Aldığı kadar un

İç Harcı İçin

1/2 kg kıyma
3 adet ince rendelenmiş soğan
2 tatlı kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
Eğer soğan çok sulu değilse 1/2 bardak su

Kızartmak için, derin ve oldukça geniş bir tava
Bol ayçiçek yağı

Hazırlanışı

Hamuru hazırlarken, ben, un hariç tüm malzemeyi mikserin kabına koydum. Ve bir parça çırptım. Mikserin hamur ayağını taktım ve azar azar un ilave ettim. Unun kıvamını ayarlamak çok basit. Hamur toplanıp, ele yapışmayacak kıvama gelince, un eklemeyi durdurdum.

Sonra hamuru elimle toparlayıp, bir naylon torbaya koydum ve ağzını sıkıca bağladım.
Hava almaması gerekiyor. Bundan dolayı, işimi sağlama almak için, bir naylon torbaya daha koydum ve onun da ağzını sıkıca bağladım.

Ve hamuru 1 gece mutfak ortamında bu şekilde beklettim.

Ertesi gün, iç malzemelerini karıştırdım.
Hamurdan avuç içi kadar bir parça koparıp, unlu tezgahta merdane ile, yuvarlak şekilde açtım.
Açtığım hamurun bir yarısına, kıymalı içten koydum. Elimle bastırarak, içi hamurun yarı yüzeyine dağıttım. Ve diğer boş yarısını, kıymalı yarısının üzerine kapattım ve bir tencere kapağıyla kestim.

Ve bol kızgın yağda kızarttım.
Bu sene balkonumda acı biber yetiştirmiştim. Çiğ böreğin yanında deneyelim dedik ve çok yakıştı.
Afiyet olsun...:o)

Severim Oyunu

Severim adlı oyuna beni davet eden sevgili Azize'ye http://lezzetlilerim.blogspot.com/ çok teşekkür ediyorum.

En sevdiğim 3 şeyi sormuş. En sevmediğim 3 şeye cevap vermem daha kolay olurdu sanırım. :)

Fazla düşünmeden, en sevdiğim 3 şeyi kısaca, ailem ve sevilmeye değer bulduğum tüm insanlar, doğal hayatın parçası olan her şey yani hayvanlar özellikle köpekler, bitkiler, ağaçlar, mehtap, deniz, güneş ve dünyayı gezmek şeklinde özetleyebilirim.

Peki sevgili Seval http://yemegimle.blogspot.com/ ve Seçil http://yesilkivi.blogspot.com/ sizleri de ben davet edebilir miyim?.

11 Eylül 2007

10. yıl pastası

Bu pastaları işyerimde 10.yılımı doldurduğum için hazırladım. Aslında bütün bir pasta yapacaktım fakat sonra nerden aklıma estiyse, tek kişilik forma dönüştürdüm.

Pastaların dekorasyonu için, şeker hamuru kullanmayı düşünmüştüm, fakat iş dönüşü, keklerini, kremalarını hazırlayıp, dekorasyon kısmına geçtiğimde, hem çok yorulduğum hem de saat oldukça geç olduğu için, (1:00 olmuştu) fazla dekorasyona giremedim ve ara kremalarla ve frambuazlı glazür ile olayı noktalamaya çalıştım.
Haliyle, pastalar istediğim kadar şık olamadılar. Ne yapalım bu da böyle olsun dedim.

Dekor tabii ki önemli ama benim için lezzet ondan daha önemlidir.
Süper dekorlu, eğlenceli pastalar yaratıp, içinde gram lezzet katılmamış, nice pastalar yedim. Tadı yavan, yesen de yemesen de bir şey kaybetmeyeceğin nice pastalar.. Bence hepsi dengede olmalı...

Nihayet, dekoru zayıf pastalarımı ofiste ikram ettiğimde, arkadaşlarım çok lezzetli buldular. Bu da beni çok memnun etti.





Bu pastalar için 2 çeşit kek hazırladım. Biri çikolatalı çamur kek
http://leziztarifler.blogspot.com/2007/06/chocolate-mud-cake.html, diğeri ise Madeira kek http://leziztarifler.blogspot.com/2006/12/brtlenli-pasta.html.

Krema olarak da iki çeşit krema kullandım. Biri bol çikolatalı Martha Stewart'ın kreması http://leziztarifler.blogspot.com/2006/10/blog-post_31.html ,diğeri ise Emel Başdoğan'ın kitabından alıp çok beğendiğim vanilyalı krema.
Meyve olarak ise frambuaz kullandım. Hem çikolataya, hem de beyaz kremaya çok yakıştı.

Emel Başdoğan'ın Pasta yapımı kitabından alıp, uyguladığım ve çok beğendiğim vanilyalı krema;

Malzemeler

  • 225 gr toz şeker - ben 200 gr olarak uyguladım.
  • 75 gr nişasta
  • 15 gr un
  • 750 ml süt
  • 2 yumurta
  • 1 paket vanilya
  • 1 su bardağı çırpılarak koyulaştırılmış krema, Tikveşli ile daha performanslı oluyor.
Hazırlanışı
Toz şeker, un ve nişasta çelik bir tencerede karıştırılır. Ilık süt yavaş yavaş eklenir. Çırpıcıyla iyice karıştırılır. Homogen hale gelince, içine yumurtalar eklenir ve çırpılmaya devam edilir. Tencere kısık ateşe oturtulur ve sürekli karıştırılarak, koyu muhallebi kıvamına getirilir. Ateşten alınır ve içine vanilya eklenir. İyice soğuyunca, dolapta bekletilerek soğutulmuş, krema eklenir ve mikserle iyice karıştırılır. Üzeri strech film ile kaplanıp, buzdolabında bir saat kadar bekletilir sonra kullanıma hazırdır.
Sanırım bir sonrakinde içine muz parçacıkları ilave ederek kullanacağım. Çok yakışacağını düşünüyorum.

5 Eylül 2007

Tatil Özeti II

Çeşme'de sizlere tanıtacağım son lezzet durağı, benim yıllardır müdavimi olduğum ve her yıl gittiğimde lezzetinden hiç ödün vermeden aynı yemekleri yediğim, Batur Cafe. Sahibi Selahattin Batur benim çok takdir ettiğim bir işletmeci.
Müşteri memnuniyeti ve sunduğu hizmet kalitesine son derece önem veren biri.
Batur Cafe menüsünde bulunan yemeklerin porsiyonu, lezzeti, kalitesi asla değişmez diyebilirim. Genelde pide, pizza, katmer, çiğ börek ağırlıklı olsa da, sabah kahvaltısı, güveçte et, salata, zeytinyağlı çeşitleri de menüsünde yer almakta.

Yazlıkta kahvaltı hazırlamaktan ve yemek yapmaktan sıkılıp, bir şeyler atıştırmak istediğimiz öğünlerde benim tek kurtarıcım...:)))

Sizler de ziyaret etmek isterseniz adresi;
BATUR Cafe
Çiftlik Mah. Şehit Ahmet Sk. No: 43 Çeşme - İzmir



2 Çeşme gezim arasında, Erdek'te yazlıkta bulunan arkadaşım Fatoş'un yoğun ısrarları ve gönül koyması ile kendimi bir hafta sonunda Erdek'te buldum.
Fatoş nasıl memnun oldu anlatamam beni o kısıtlı gezimde sürekli gezdirmeye çalıştı.

Yazlıklarının bulunduğu sitenin girişinde bulunan Özlem Mantı evi isimli bir mantıcıya götürdü. Hem tanıdıkları hem de sürekli yemek yedikleri, bir mekan burası.

Mekan bir aileye ait. Oradaki kişilerle tanıştığımda, mantı evini işleten yegane kişinin evin annesi, tatlı mı tatlı, çalışkan, temiz, titiz bir bayan olan Saadet hanım olduğunu hemen tespit ettim. Her şeyi organize edip, müşterilerine tek tek hatır soran, güler yüzlü bir bayan.

Mantı, çiğ börek yanında, su böreği, açma börekler, patlıcan yemeği, etli dolma, tatlı ve sipariş üzerine daha bir sürü yemek, hamur işi, kurabiye, tatlı çeşitleri yapabiliyorlar.





Özlem mantı evinde Fatoş'la mantı, çiğ börek, etli yaprak sarması yedik.
Saadet hanımdan o muhteşem çiğ böreğin tarifini istediğimde, hiç sakınmadan bana o güzel hamurunun tarifini verdi. Ben de en kısa zamanda sizlerle paylaşacağım.

Özlem Mantı evinin lezzetinden siz de tatmak isterseniz Erdek, Kamplar bölgesi, Belkıs sitesine uğramanız yeterli.

4 Eylül 2007

Tatil Özeti I

Sevgili ziyaretçilerim,

Yokluğumda sitemi ziyaret edip, mesaj bırakan tüm arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.

1 aylık kesintili devam eden tatilimi en nihayet bitirdim ve Pazar günü itibariyle İstanbul'a döndüm.

Çeşme tatillerime ek olarak araya bir de 2 günlük Erdek tatili sıkıştırdım.

Bol bol yüzdüm, arkadaşlarımla buluşup, eğlenceli ve güzel günler geçirdim.

Tatillerimde genellikle akşam yemeklerinde denediğim mekanlar arasında;

Ünlülerin durak yeri olan Alaçatı'daki Tuval ve Lavanta, Çiftlikköy'de bulunan balıkçı Can Baba ve Batur Cafe, Ilıca da bulunan Kumrucu Şevki,Erdek'te kamplar bölgesinde bulunan Özlem mantı evi beğendiğim mekanlar arasında yerini aldı.

Alaçatı'da bulunan Tuval'de her akşam bir ünlü görmek mümkün. Yoğunluktan dolayı önceden rezervasyon şart. Ambiance çok güzel. Eski Rum evlerinin arasında kalan bir kaç sokak ve Tuval'in masaları. Menüsü çeşitli ve zengin. Kendinizi Yunan adalarında hissetmenizi sağlıyor.

Ben deniz ürünleri meze tabağı ve etli Fajita tercih ettim. Lezzetleri fena değildi. Alaçatı'nın otantik sokaklarında oturup yemek yiyip, çevrede bulunan ünlüleri görmek isterim derseniz size Tuval'i tavsiye edebilirim.

Alaçatı'da bulunan Lavanta, eski bir Rum evinin içinde ve bahçesinde yer almakta. Özenle hazırlanmış menüsünde yöre yemeklerini güzel sunumlarla yemek mümkün.


Kadayıfa sarılı karides, Deniz ürünleri şiş benim denediğim lezzetler arasında.

Çiftlikköy Can Baba, sahilde bir balıkçı restoranı. Günlük tutulan balıkları, Can Baba'nın balık parkından seçip, istediğiniz gibi pişirtebiliyorsunuz. Kalamar ızgarası, mezeleri muhteşem.


Henüz yeni döndüğüm ve aynı anda da çalışmaya da başladığım için, tatil özetimi iki bölüm şeklinde yayınlayacağım. Sevgiler...