21 Haziran 2007

Çikolatalı Kolay Yaz Pastası


Bu pastayı oldukça kısıtlı bir zamanda, kısıtlı malzemelerle, hediye olarak yaptım.

Tarifini kendim yarattım ve yaptığım kişi tarafından oldukça beğenildi...:))
Ben de çok mutlu oldum.:)))

Pastanın yapımında hazır pasta tabanı kullanmak zorunda kaldığımdan, pasta tabanının yüksekliği istediğim sonucu vermiyecekti. Ben de bisküvi kullanarak üçüncü bir pasta katmanı oluşturdum. Böylece pastam daha yüksek ve şık duracaktı. Bisküvi pastaya harika yakıştı. Ve pasta tadını hafifletti.

Pastanın yapımı çok kolay ve çikolatalı bir pasta için oldukça da hafif olduğundan, bu pastaya "Çikolatalı Kolay Yaz Pastası" ismini verdim.

Umduğumdan daha lezzetli, sunumu hoş, hafif ve leziz bir pasta oldu.

Malzemeler

1 adet kakaolu pasta tabanı (2 parça)
2 paket pötibör (petit beurre) bisküvi
1 adet Dr.Ötker çikolatalı pasta kreması ve içinde kullanılan malzemeler
Yeterince soğuk süt
2 paket beze
4 paket bitter çikolata (4 * 80 gr)
2 küçük kutu krema (2 * 200gr)
1 kavanoz vişne kompostosu

Yapılışı

Vişne kompostosu kavanozu açılır ve vişnelerin suyu, tanelerinden ayrılarak, ayrı ayrı kaplara konur. Vişne taneleri üç eşit parçaya bölünür.

Dr.Ötker krema, tarifine uygun hazırlanır. Buzdolabında bekletilir.

Kremalar buzdolabında iyicene soğuyuncaya kadar bekletilir.

Çikolatalar, ısıya dayanıklı bir kap içinde benmari metoduyla eritilir. Çikolata eridiğinde, çikolatanın içinde bulunduğu kap, sıcak sudan çıkartılır ve bir kenarda ılınıncaya kadar bekletilir.
Çikolatalar ılınınca, kremalar paketlerinden çıkartılıp, çikolataya azar azar ilave edilir ve mikser yardımıyla karıştırılır. Karışım birbirine iyice karışınca, buzdolabına konur ve fazla sertlememesine dikkat edilir. Fazla sertleşme yaparsa, buzdolabından çıkartılır. (Bunu en son pastanın üzerini kapatmak için kullanacağız.)

Bisküviler elle ufak ufak kırılır ve yeterince sütle, çok ıslak olmayacak şekilde ıslatılır.(sütü her seferinde azar azar katıp, karıştırmak daha iyi sonuç veriyor!!!) İçine 4-5 kaşık Dr.Ötker krema dan ilave edilir ve karıştırılarak koyuca bir hamur haline getirilir.

Bezelerin 1 paketi bütün olarak bırakılır. Diğer paketteki bezeler, her biri 2-3 parçaya ayrılacak şekilde elle kırılır. Ve iki eşit parçaya ayrılır.

Pasta tabanları kutusundan çıkarılır ve en altta bulunan pasta tabani, pasta standına konur. Vişne suyu ile bolca islatılır.
Üzerine bolca krema sürülür ve pastanın kenarlarından 2 cm bırakacak şekilde içe doğru vişne taneleri yerleştirilir.

Vişne tanelerinin üzerine, kırılan bezelerin yarısı pasta kenarlarını da kaplayacak şekilde yerleştirilir. Vişnelerin üstü komple kaplanmalı ve bezelerden bir kat oluşacak şekilde bezeler kullanılmalıdır.

Bezelerin üstüne, bisküvili karışım 2. pasta katı olarak yayılır.
Ve bunun da üstüne vişne taneleri, bir önceki yerleştirmeye benzer biçimde yerleştirilmelidir.

Vişne tanelerini yerleştirdikten sonra, vişnelerin üzeri, tekrar kırık bezelerin kalan diğer yarısı ile kaplanmalıdır.

2. kat bezelerin üzerine, pasta tabanının en son katı, çift taraflı vişne suyu ile ıslatılarak yerleştirilir ve tüm pasta kalan Dr.Ötker krema ile kaplanarak, buzdolabında mümkün olduğunca bekletilir.

Çikolatalı ganaj en son pastanın üzerine kaplanır. Ve bir kaşık yardımıyla, dekor verilir. Ben kaşığın tersini kullanarak, dalgalı yuvarlaklar yaptım.

Üzerini süslemek için, ikinci paket beze ve kalan vişne taneleri kullanılır.

20 Haziran 2007

Çeşme Gezimiz

4 günlük kısa bir Çeşme tatilinden yeni döndüm. Çeşme'de sezon henüz yeni yeni başlıyor. Yazlıklar yavaş yavaş açılıyor. Ortalık sakince...

Ama ben o sakinliği daha çok seviyorum. İstanbul'un şehir gürültüsünden sonra, sabah cıvıl cıvıl kuş korosuyla uyanmak sanki bir psikolojik terapi gibi....

Bu sene bahçemiz çok keyifli. 3 tane meyva ağacımız var. Bir adet erik, iki adet şeftali. Az yağmur yağmasına rağmen, üzerlerinde şaşırtıcı bir şekilde, her senekinden daha fazla meyva var.

Karşı komşumuz, sevgili Filiz abla ve Vehbi bey lerin bahçesi de çok şenlikli bu sene. Onların şeftali ağaçları, Temmuz da meyva veriyor, bizimkiler ise Ağustos ayında. Ya üzümler, salkım salkım dizilmiş, olgunlaşmayı bekliyorlar...





Filiz abla ve Vehbi bey'in oğulları Onur, bu sene askerden yeni döndü. Onun askerden dönüşünü kutlamak amacıyla, komşularımız barbekü partisi düzenlediler ve bizler de bu partiye davetliydik.

Filiz abla'nın kendi elleriyle yaptığı, o müthiş Ege mezeleri ile dolu olan sofrada neler vardı bir bir bakalım;

Barbunya Plaki


Sarımsaklı Yoğurt soslu Havuç Sote

Bunu yaparken Filiz abla 1 adet soğanı doğrayıp, zeytinyağında çeviriyor ve içine yuvarlak ince doğranmış havuçları ilave ediyor. Havuçlarla, soğanı yağda bir parça daha kavuruyor ve üzerini örtecek miktarda su ilavesi ile kısık ateşte pişiriyor.
Soğuyunca üzerine sarımsaklı yoğurt dökerek servis yapıyor. Ben çok lezzetli ve de hafif buldum.

Zeytinyağlı Yaprak Sarma


Börülce Salatası


Amerikan Salatası


Patlıcan Ezmeli Çoban Salata


Ve et Çeşitleri


Ve bizim grup seyfi sefacılar; en sağda baştaki kırmızı bluzlu olan bize bu güzel yemekleri hazırlayan Filiz abla...:))))
Ellerine sağlık sevgili Filiz abla'cım.


Ve son olarak benim Onur' a yaptığım Hoşgeldin Pastası;

Ailenin davetine katkıda bulunmak ve onların yaşadığı bu duyguyu paylaşmak adına, Onur'a bir pasta yapmak istedim. Fakat malzeme ve zaman kısıtlı olduğundan, bu pastayı kafamda canlandırdım ve uyguladım...:) Buna rağmen, oldukça beğenildi, ben de pastanın tarifini, bir sonraki postta yayınlamaya karar verdim.

14 Haziran 2007

Küçük Bir Mola


Hem biraz soluklanma hem de yazlığımızı düzenlemek için,
5 günlüğüne Çeşme'ye gidiyorum.

Çeşme deyince aklıma gelen en sevdiğim şeyleri şöyle bir sıraladım;

- Deniz, güneş, kum
- Bahçemizde bulunan meyva ağaçlarından koparıp meyva yemek
- O güzel köy pazarlarında dolaşıp, gezmek. En tazeyi en hormonsuzu görmek.
(Güzel Pazar enstantanelerinden yakalarsam, sizlerle paylaşacağım mutlaka!!)
Ve;
- Evimizin bahçesinden Sakız adasındaki gün batımını seyretmek.
İnanın tadına doyum olmuyor. Resimlerini aşağıya iliştiriyorum ki,
siz de belki benimle aynı duyguları paylaşırsınız diye..:)))




Dönüşte görüşmek üzere...
Sevgiler....

13 Haziran 2007

Mantar Kurabiye


Bu kurabiye mısır nişastasından yapıldığı için, ağıza alındığı anda dağılıyor.
Ben şekil olarak mantar şekli verdim. Çünkü bu şekle hem bayılıyorum hem de bana çok dekoratif geliyor. Sunumu hoş oluyor..:)))

Başka yuvarlak şekillerde de, hatta hamurun bir kısmına kakao karıştırılarak, beyaz hamur ve kakaolu hamur birlikte elde yuvarlandığı takdirde, iki renkli kurabiye olarak da hazırlanabilir.

Yapılışı çok zahmetsiz ve kolaydır.

Malzemeler

1 paket oda ısısında bekletilerek yumuşatılmış tereyağı (aslında orjinal tarif de margarin var ama ben margarin kullanmamayı tercih ediyorum.)
1 su bardağı pudra şekeri
2 adet yumurta
1 paket vanilya
1 tatlı kaşığı kakao
4 su bardağı mısır nişastası
Yarım su bardağı un
Yarım paket kabartma tozu

Hazırlanışı

Bir kapta tereyağı, pudra şekeri, yumurta ve vanilya karıştırılır.
Ben genelde hamurlarımı mikserde hazırlıyorum.
Bu malzemeleri de mikser kabıma koyup, hamur ayağıyla karıştırdım.
Üzerine elenmiş un, kabartma tozu ve nişasta eklenir.
İyice homogen hale gelinceye kadar karıştırlır.
Özlü bir hamur halini alıncaya kadar karıştırma işlemine devam edilir.

Fırın tepsisi pişirme kağıdıyla kaplanır. Fırın 180 dereceye ayarlanır.

Kakao düz bir kaba konur. Bir adet su şisesinin ağzı güzelce yıkanır ve kurulanır.
Bunu mantar şekli vermek için kullanacağız.

Kurabiyeden ceviz büyüklüğünde parçalar koparılıp, avuç içinde çevrilerek, top haline getirilir.

Şişenin ağzı, kakaoya batırılır, fazlası silkelenir ve şişenin ağzı, eldeki top şeklindeki hamurun tam ortasına bastırılır. Bastırma işlemi, top hamurun ortasına gelene kadar olmalıdır. Sonra şişe geri çekilir. Elinizde artık bir adet mantar vardır...:)
Bu işin eğlenceli yanı bu bana göre.:))))

Dikkat edilmesi gereken tek şey, hamur fırında pişerken de yayılacağı için, hamuru mümkün olduğunca yuvarlak bırakmak gerekir. Böylece daha düzgün görüntülü mantarlarınız olacaktır.

Hazırlanan mantarlar fırın tepsisine aralıklı dizilir ve 20 dk kadar pişirilir.
Üstleri beyaz kalacak şekilde pişirilmesi, gerekmektedir.

Fırından çıkarında, iyicene soğuyana kadar yerlerinden kımıldatmamak gerekir, yoksa dağılabilirler..

9 Haziran 2007

Bol Çikolatalı Muffin



Her ne kadar adı bol çikolatalı muffin de olsa, hiç bir şey brownie ya da çikolatalı çamur kek (chocolate mud cake) gibi bol çikolatalı olamaz bana göre.

Fakat bu muffin tarifinin de, onlardan daha hafif olduğu tartışılmaz.


Malzemeler

90 gr eritilip ılık bekletilmiş tereyağı
375 gr kekun
50 gr kakao
165 gr inceltilmiş şeker (ben ya pudra şeker kullanıyorum ya da toz şekeri rondodan geçiriyorum.)
1 yumurta
330 ml süt
130 gr irice doğranmış beyaz çikolata
100 gr irice doğranmış sütlü çikolata

Hazırlanışı

12 adet derince muffin veya brownie kalıbının içine küçük kek kağıtlarından yerleştirin veya yağlayın.

Yukarıda yazılı olan tüm malzemeleri, geniş bir kapta, birbirleriyle karışana kadar, büyük bir metal veya tahta kaşıkla karıştırın.

Her bir kalıbın 2/3 ünü dolduracak kadar karışımdan, kaşıkla kaplara koyun.
160 dereceye ısıtılmış fırında 30 dk. pişirin.

Soğuduktan sonra, kaplarından çıkartın.

Muffinler soğuduktan sonra, kapalı bir kapta bir gün buzdolabında bekletildikleri takdirde, lezzeti daha bir güzel oluyor.

Afiyet olsun...

Üçü Birarada



Mayıs ayı bebek ayı oldu benim için. Bugün bir arkadaşımın, yeni doğan oğlunu görmeye gittim.

Giderken bir hediye sepeti hazırlamak istedim. Sepete ne koyayım diye düşünürken, tek bir çeşit tat yerine, birden fazla tadın bir arada olması daha iyi olur diye düşündüm.

Sürekli yaptığım, dekoratif kurabiyelerin (sugar cookies) mutlaka sepette görüntü güzelliği için olması gerekiyordu.
İkinci olarak değişik görüntüsü ve ağızda eriyen tadıyla mantar kurabiyelerden yapmak aklıma geldi.
Son olarak da, renk vermesi ve çikolata sevenlere de hitap etmesi için, bol çikolatalı muffin yapmaya karar verdim.

Biraz da süsler....Ve ortaya bu sepet çıktı.

Bu sepeti sevgili arkadaşım Canan 'ın minik oğlu, İlter Kaan Pişkin'e armağan ettim.
Ona sevdikleriyle beraber, güzel bir hayat temenni ediyoruz.

6 Haziran 2007

Chocolate Mud Cake

Amerika'lıların keşfettiği, chocolate mud cake , yoğun kıvamından ve bol çikolata içerdiğinden dolayı, çikolata sevenler için vazgeçilmez bir kektir.

Türkçe'ye çikolatalı çamur kek diye çevrilebilir. Fakat çamurun kelime anlamı güzel bir şeyi ifade etmediği için ve bu kek de olağanüstü bir lezzete sahip olduğundan, çamur kelimesi yerine ıslak kek olarak da isimlendirilebilir.

Fakat klasik ıslak kek tarifiyle karıştırmamak gerekir. Klasik ıslak kekte, kekin sıvısından 1 bardak ayrılır ve pişen kekin üzerine dökülür.

Mud Cake de ise, kendisi fırından ıslak çıkar.



Bu keki ben genelde bol çikolatalı pastalarımda kullanıyorum.
Kendinden ıslak ve yapışkan bir kıvamı olduğu için, ıslatmaya gerek olmuyor.
Oldukça güzel kabardığı için, kek rahatça 3 kata bölünüyor.

Çamur kek pasta yapımında kullanılabildiği gibi, sade kek olarak da çok lezzetli oluyor.

Yoğun çikolata tadına sahip olduğundan, çikolata ihtiyacını fazlasıyla karşılıyor.

Kekin tarifi Jane Price'ın;
the home guide to CAKE DECORATING adlı kitabından aldım.

Malzemeler
(22 cm yuvarlak ya da 20 cm kare kalıp için)

220 gr tereyağı
220 gr bitter çikolata
6 çay kaşığı nescafe
160 ml su
125 gr kekun
125 gr elenmiş un
50 gr kakao tozu
1/2 çay kaşığı karbonat
480 gr şeker (ben 380 gr kullandım)
4 büyük yumurta
7 çay kaşığı sıvı yağ
110 ml ayran

Kekin Hazırlanışı

Fırın 160 C ye ısıtılır. Pişirme kabı kenarlarını aşacak şekilde yağlı kağıtla kaplanır.

Tereyağı, küçük parçalara ayrılmış çikolata, kahve ve su bir tencereye konur ve düşük sıcaklıkta eriyene kadar karıştırılıp, ateşten alınır. Eğer karışım çok ısınmışsa soğumaya bırakılır.

Unlar, kakao ve soda derin bir kapta karıştırılır ve elekten geçirilir. Şeker eklenir. Karıştırılır.

Çırpılmış yumurta, sıvı yağ, ayran ve çikolatalı karışım, unlu karışıma ilave edilir.

Mikserle, karışım homojen hale gelinceye kadar karıştırılır.

Karışım, kalıba dökülür, 160 C sıcaklıkta ve 1 1/4 ile 1 1/2 saat arasında pişirilir.

Süre sonunda, kekin ortasına bir kürdan batırılır eğer kürdan çok ıslak çıkmazsa, kek fırından alınır ve soğuyana kadar kalıbında bırakılır.
Kürdanın tam temiz çıkmaması normaldir.

Fazla pişirilirse kurur. O yüzden pişirme süresinde çok dikkatli olmak gerekir.

Bu kek buzdolabında 3 hafta, buzlukta 2 ay dayanır.